Ana Sayfa   Haberler
Son Mesaj - Gorüntülenemiyor
Yaygaları Görmek İçin Üye Olmalısınız.

Haberler

Haberler->Bankacılık Sektörü'nden Haberler->24 KASIM 2006 CUMA DÜNYA EKONOMİK FORMU "ÖZELLEŞTİRMENİN GELECEĞİ"   
24 KASIM 2006 CUMA DÜNYA EKONOMİK FORMU "ÖZELLEŞTİRMENİN GELECEĞİ"

 TMSF Başkanı Sayın AHMET ERTÜRK ' ün konuşması

Biz bankacılıkla ilgili bir kurumuz. Bankacılığın sağlığı ile ilgili çok yakından ilişkili bir kurumuz. O anlamda kamu bankaları, özel bankalar fark etmiyor. Ama şu anda halen üç tane kamu bankası var. Bunlar banka sisteminin toplam aktiflerinin % 30 dolayında bir pay aktifini işgal ediyorlar. Bunun yaklaşık yarısı ve yarısından biraz fazlası tek başına Ziraat Bankasına ait, ben burada tabi ki bankanın özelleştirilmesi ile ilgili yetkili bir otorite olmadığım için bu konuda bilgi veremeyeceğim. Ama sadece bankacılıkla ilişikli bir kuruluş olarak o konuda neler dediğimiz gibi ne fırsatlar vardır. Onunla ilgili bir şey söyleyebilirim.

Bir defa biz 2004 yılında TMSF yönetimine geldiğimiz zaman altı tane banka Fon'a geçmişti ve Fon bünyesinde bulunuyordu. Bunların bir kısmının hisseleri, bir kısmının hem yönetimi hem hisseleri bizde idi. Bu altı bankanın iki tanesi çok önemli bankalardı. Sektör için gerçekten önemli birikimleri olan tarihleri ve hikayeleri olan bankalardır. Ve bunlardan bildiğiniz gibi Pamukbank ki, o tarihlerde çok büyük nakit açıkları olduğu için daha fazla finanse etmekten çekindiğimiz için biz buna Halk Bankası ile birleştirme projesini çok agresif bir şekilde harekete geçirdik. Ve iyi bir şey yaptığımızı sanıyorum.

Halk Bankası bir kamu Bankası, Pamukbank bir özel banka ve IT teknolojilerinden ve bireysel Bankacılıkta önemli birikimi olan bir Banka olarak Halk Bankası'na önemli bir değer kattı ve Halk Bankası'nın da bu değerden yararlandığını biliyoruz. Diyoruz ki, bu da özelleştirme sürecinde Halk Bankası'na önemli bir katkı yapacaktır. İnanıyorum. Yapı Kredi Bankası Bankacılık sektörü için önemli bir Banka idi. Orada da biz hissedar idik. Çoğunluk hissesi bizde idi. Orada da çok başarılı bir operasyonla Bankacılık sektörü için gerçekten çok iyi bir iş yapıldı. Ve bugün sektörün en büyük ve en verimli, başarılı olabilecek Bankalarından birisi yaratıldı.


Ve İmar Bankası ile Türk Ticaret Bankası vardı. Türk Ticaret Bankası zaten tasfiye halinde ve açıkçası Türk Ticaret Bankası da Türkiye Bankacılık tarihinde sembolik anlamı olan bir Banka, şu anda tasfiyenin artı bir değeri var. Şu anda düşünüyoruz. Burada bir tartışma oluşturmak için bunu söylüyorum, ilk defa. Türk Ticaret Bankasını acaba bu artı değerle Bankacılık sistemine döndürebilir miyiz. Burada Sayın Bakanıma (Kemal UNAKITAN) tartışmak üzere bir iletelim.

Sunucu ; Ahmet ERTÜRK' e
"sizin bu konudaki görüşünüz nedir " diye sordu

TMSF Başkanı Sayın Ahmet ERTÜRK' ün soruya verdiği yanıt

Ben açıkçası söyleyeyim. Sembolik bir değeri var Türk Ticaret Bankası'nın. Maalesef kamu özel sektör ortak yönetimindeki başarısızlıklar önce özel sektördeki başarısızlık arkasından kamuya geçti. O, başarısızlığı daha da katmerleştirerek sürdürdü. Sonuçta tasfiye edilmek durumunda kaldı. Bu süreç sonucu bugün tasfiye'de artı değer çıktı. Bu artı değer bize o cesareti veriyor. Tabi Bankacılık otoritesinin politikasına bağlı ama ben burada işin bir tarafı olarak Türk Ticaret Bankasının ve bu Bankacılıktaki özelleştirme tecrübesindeki umut verici gelişmeleri de dikkate alırsak bu bankanın bir sembolik anlamı var. İki anlamda sembolik, bu bankanın biliyorsunuz. Bir hükümetin devrilmesine yol açtı. Bu banka, yani bir sembolik anlamı vardı. Geçmiş yönetimleri sembolize ediyordu. Bu gün belki tersine sembolize etmek üzere bunu tekrar Bankacılık sektörüne döndürmeyi düşünebiliriz. Açıkçası ben o konuda biraz olumlu düşünüyorum. Ama bu dediğim gibi tamamen Bankacılık otoritesinin nihai kararıdır yaşatıp daha sonra satmak. Çünkü biz şimdi söylediğim gibi biz gerçekten satmakta hatta çok hızlıyız.
Sayın Gültekin tecrübelerini anlattı. Ben Telsim satışı için daha doğru biz batık Bankalardan varlıklarını devraldığımızda bildiğiniz gibi basında kamu oyunda çoğu zaman eleştirildik, dendi ki , yani Devletin sırtına toplumun sırtına yeni batak şirketlerimi bela ediyorsunuz, dendi, Bu doğru ve haklı bir endişe idi gerçekten, ama biz iki yıl içinde bu batık şirketleri devletin başına yeni KİT ler'mi yaratıyor denen şirketlerin hepsi gitti ve çok iyi değerlerle gitti.

Ama nasıl yaptık. Telsim de bize gelen yabancı yatırımcılarla Sayın Bakanım'da bahsetti. Biz toplantılar yaparız. Onlara bilgiler veririz. Onların sorularına cevaplar veririz. Bana ne zaman bu süreç tahminen biter dendiğinde, ben 6 ay demiştim. Bu altı ay tabi ki, 1 nokta 6 ay demek lazımdı. Ama tabi karşı taraf tabi ki Türkiye'yi biraz biliyorlar. 6 ay da böyle bir problemli varlığın satımı olamayacağını, ama ben onu özellikle hem kendi arkadaşlarıma hem kamuoyuna hem topluma biz burayı mutlaka ve mutlaka en hızlı şekilde ve en kısa sürede satmak zorundayız mesajını vermek için yani yeni krallıklar yaratmamak .

Sunucu : Maliye Bakan Sayın Kemal UNAKITAN' a

"Türk Ticaret Bankası ilgili olarak TMSF Başkanı Sayın Ahmet ERTÜRK' ün önerisi sıcak bakılacak öneri mi " diye sordu


Maliye Bakanı Kemal UNAKITAN' ın soruya verdiği yanıt

Biraz önceki konuşmamda yapısal reformlardan bahsettik. Bu reformlardan bir tanesi de bizim Bankacılık reformudur. Bankacılık şimdi Türkiye'de eskisi gibi değil, İsteyen istediği gibi Banka satın alsın Banka kursun şöyle yapsın. Şimdi bura da, bir otorite kabul ettik. Yani Banka Düzenlenme Denetleme Kurulu diye BDDK. diyoruz kısaca, şimdi kurallar koyma, tatbik etme, denetleme tamamen bu kurula ait, ve bu kurul'da bağımsız bir kuruluş.Bir Bankayı bırakın yeniden kurmayı, işletmeyi, birisi bir Banka alıyor, onun onayı olmadan da şeye geçmiyor, yani realize edilmiyor. Dolayısıyla Ahmet Bey'in bu teklifi güzel bir teklif yani ekonomiye bir şeyler kazandıracak bir tekliftir. Türkiye'nin de değeri arttı bu sıralarda.




Gönderen Yönetici, Cuma, 16 Şubat 2007 15:57, Yorumlar(0)
Yorumlar


MKPNews ©2004-2006 mkportal.it

MKPortal ©2003-2006 mkportal.it